Yaza veda

Vedaları hiç sevmem diye başlayan onlarca yazı yazmışımdır. Bu yazı da onlardan biri olacaktı ki, nedense aklıma sevdiklerini aniden kaybeden insanlar düştü. Acaba onlar yitirdiklerine son bir veda etme şansı bulsalardı, üç-beş kelimecik söyleseler, sarılıp son bir kez koklasalardı, acıları minicik de olsa hafifler miydi? (Muhtemelen hayır.)

İşte belki de bu sebeple, özellikle tekrar görme umudu varsa içinde, bir yere, kişiye, şeye veda etme imkanı bulmak büyük bir şans gibi göründü bu kez gözüme.

Dünyada bu kadar çok acı, adaletsizlik ve ölüm varken, çarşaf gibi denize ve ufuk çizgisine bakarak, yaza veda edebilmek bir şans.

Oğluna en sevdiği havuçlu kekten yapıp, sürpriz olsun diye, bir dilimini kesip yemek masasına bırakmak ve evden öyle çıkmak da bir şans.

Hadi, kışa kadar hoşçakalın. Sağlıcakla kalın. Umarım sağlıkla bu kışı da atlatır önümüzdeki yaza -elimizde daha ne kadar kaldığını bilemediğimiz yazlardan birinde yani- tekrar buluşuruz.

Gözyaşlarıma aldırmayın, güz ve uzaklık bende sulu göz yapıyor. Birazdan geçer.

Yine bir havaalanında beklerken, Ekim

Yorum yapın