Sekiz

1. Gün Sevgili Oktay, Sabah seni fark ettiğimde çok mutlu oldum. Yeni evimizin ilk konuğu olduğun için ve kendine en sevdiğim manzaralı pencereyi seçtiğin için daha da mutlu oldum. Gün boyunca, pencere önü yerleşmeciliğin yanında pek çok benzer özelliğimiz olduğunu düşündüm. İkimiz de olduğumuz yerden hep daha ileriye, yükseğe gitmek istiyoruz, gözümüze kestirdiğimizde de o …

En iyisi pencere

“… I love a window.The whole of life already framed, right there!” Maudie Bu yazıyı yıllar sonra kavuştuğum “pencere önü” yazı masamdan yazıyorum. Her gün burada çalışıyor, maillerimi yanıtlıyor, defterime notlar alıyorum. İşin aslı, pencerenin önüne yerleştirdiğimiz, yıllardır hayalini kurduğum 1950’lerden kalma bir yazı masası değil, rahat oturmayı olanaksız kılan ayak tasarımı ve yuvarlak formu …

Fark Ettim ki

Birkaç ay önce Ataköy sahilinden geçerken, fark ettim ki sahildeki tüm boşluklar beton bloklarla dolmuş. Taşındıktan sonra geçen bir buçuk yıllık sürede belli ki canhıraş bir yağmaya – cep doldurma işine girişilmiş ve  epey de hızlıca yol alınmış. Bulduğumuz her “boş”luğu doldurma güdümüz, boşluk doldurmacalı eğitim sistemimizden mi? Daha çok içimizdeki boşluklarla baş etmeyi, onları doldurmayı …

Delirmeyeceğim

Çocukluğum ve hatta tüm yaşantım, belirli aralıklarla tekrar edilen, “Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan şu günler” klişesi ile geçti. İlginçtir ki, ülkecek bu kelime öbeğini her duyduğumuzda ya başımıza kötü, çok daha da kötü şeyler geldi ya da o ihtiyaç duyulan beraberlikten bir misli daha uzaklaştık. Yine bu lafların havada uçuştuğu ve …